DEVA PARTİSİ, İktidarı Orman Yangınlarına Önlem Almaya Çağırdı: ‘Hazırlıkları şimdiden tamamlayın’

 

DEVA Partisi Doğa Hakları ve Çevre Politikaları Başkanı Evrim Rızvanoğlu ile Yerel Yönetimler ve Şehircilik Politikaları Başkanı Candan Karlıtekin yangın mevsimini beklemeden önlem alması için iktidarı uyardı.

 

Ortak bir yazılı açıklama yayınlayan Rızvanoğlu ve Karlıtekin DEVA Partisi’nin çözüm önerilerini şöyle sıraladı:

 

‘DEVA Partisi’nden 12 öneri’

Havadan Erken Müdahale ve Kurtarma Millî Filosunun kurulması ve bu filonun helikopter, uçak ve diğer ekipmanların, önceki yangınların seyri göz önünde bulundurularak risk tanımlamaları ışığında konuşlandırılması sağlanmalıdır. Bugüne kadar Orman Genel Müdürlüğü (OGM) çıkan orman yangınlarını büyümeden söndürme şeklinde bir strateji uygulamıştır. İklim değişikliğinin de etkisiyle artık müdahale edilinceye kadar yangınlar hızla büyümekte ve mega yangına dönüşmektedir. Bu nedenle stratejinin yangın çıkmasını engelleyecek yöntem ve tedbirlere ağırlık verecek şekilde yenilenmesi gereklidir. Yangın mücadelesinde yer ekipleri havadan müdahaleye göre çok daha fazla etkilidir. Orman yangın işçilerinin sayısı artırılmalı, tüm yıl boyunca işlendirilmeli, yangın mevsimi öncesinde eğitimleri tamamlanmalıdır. Orman alanlarında izin verilen maden, elektrik nakil hattı, yol gibi ormancılık dışı faaliyetlere ilişkin ruhsatlar yangınların artmasına yol açmaktadır. Bu izinler sınırlandırılmalı, orman içinde yapılacak her türlü tesis için yangın risk değerlendirmesi şartına bağlanmalıdır. Yangın riski yüksek orman alanlarında bakım, yangın emniyet yol ve şeritlerinin açılması gibi önlemlere öncelik verilmelidir. Halen 1 Mayıs-1 Kasım olarak kabul edilen yangın mevsimi tüm yıla genişletilmelidir. Yangınla mücadelede en son teknolojiler takip edilmeli, dron kullanımı, gözetleme ve erken uyarı sistemlerinden azami yararlanmanın yolları bulunmalı. Son orman yangınları OGM ile köy ve mahallelerden sorumlu belediyelerin ortak çalışması gerektiğini bir kez daha ortaya koymuştur. Bu nedenle yangın mevsimi başlamadan önce kurumlar arası iş birliği ve eşgüdümü, kurum yöneticilerinin siyasi kartvizitinden bağımsız olarak sağlayacak şekilde adımlar atılmalıdır. Su temini sorunlu bölgelerde yangınla mücadele için su depolama göletleri sayıca artırılmalıdır. Yüksek riskli bölgelerde vatandaşlarımız orman yangınları konusunda ivedilikle eğitim programlarına alınmalıdır. Afet anı ve sonrasına dair bilgilendirme kitapçıkları oluşturulmalı ve vatandaşlara dağıtılmalıdır. Ek olarak bu bölgelerde yangın tahliye planları oluşturulmalıdır. Komşularımız ve bölge ülkeleri ile yangınlarla mücadele konusunda diyalog kurulmalı ve iş birliği geliştirilmelidir. Yeşil Mutabakat kapsamında orman yangınlarıyla mücadele tedbirler alan Avrupa Birliği ile bu konuda diyalog kurulmalı ve bilgi alışverişi sağlanmalıdır.

 

‘Bu çağda bu acıların ve kayıpların yaşanması kader olamaz’

“Geçen yıl ormanlarımızdaki yangınlar tüm vatandaşlarımızı derinden üzdü. Hükûmetin yangınlara hazırlıksız ve tedbirsiz yakalanması ölümlere, mal kaybına, kısmen ormanlarımızın ve orman canlılarının yok olmasına yol açtı. Bu çağda bu acıların ve kayıpların yaşanması kader olamaz. Sorumsuzca kullanılan devlet bütçesinden bir adet yangın uçağı için dahi para ayrılamamış, mevcut THK uçaklarının uçuşa elverişli hale getirilmesi sağlanamamış, yeterli hava desteği için angajmanlara gidilememiş, üç uçak yangın mevsimi başladıktan sonra 2021 Temmuz’unda ancak ülkemize getirilmişti. Sonuçta yangınlar geniş çaplı tahribatlar yaşandıktan sonra ancak yurt dışından yardım sağlanmasıyla söndürülebilmiştir.”

 

‘Hava müdahale aracı ihalesinin takipçisi olacağız’

“Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 2022 Ocak ayında açıklanan hava müdahale aracı ihalesi sürecinin yakinen takipçisi olacağız. OGM verilerine göre 2021’de üç bine yakın yangında 94,3’ü 28 Temmuz-15 Ağustos tarihleri arasında olmak üzere toplam 140 bin hektar kadar orman alanı yandı. Tarım alanları ile birlikte yangından zarar gören alan 180 bin hektara yaklaştı. Oysa ki ülkemizde 2010-2020 yılları arasında yıllık ortalama 9 bin hektar orman alanı yanmıştı. Bu veriler, orman yangınlarındaki artışın istatistiki verilerin işaret ettiği düzeylerin çok ötesinde olabileceğini, bakış açımızı ve alınması gereken önlemleri esaslı bir şekilde gözden geçirmemiz gerektiğini ikaz ediyor.”