Balık Çiftliklerine Karşı Yapacağı Basın Açıklaması Öncesi Evi Yandı !
Balık Çiftliklerine Karşı Yapacağı Basın Açıklaması Öncesi Evi Yandı !
Yıllarca Çamburnu'ndaki Vahşi Çöp Depolamasıyla Mücadele Eden Çevreci Sürmeneli Ressam Gökçe Erhan'ın Çamburnu açıklarında yapılmak istenen kafes havuz balık çiftliklerine karşı yapılacak eylem öncesi Çamburnu Gökçesu Mahallesi'ndeki evi yandı.
Yıllarca Çamburnu'ndaki Vahşi Çöp Depolamasıyla Mücadele Eden Çevreci Sürmeneli Ressam Gökçe Erhan'ın Çamburnu açıklarında yapılmak istenen kafes havuz balık çiftliklerine karşı yapılacak eylem öncesi Çamburnu Gökçesu Mahallesi'ndeki evi yandı.
ARM Haber Merkezi / Araklı Manşet Haber
Video: Salim Sarıkoç / Sürmene Haber, Çamburnu Haber
Yıllarca Trabzon'Un Sürmene ilçesi Çamburnu Kutlular Mevkiindeki Vahşi Çöp Depolamasıyla Mücadele Eden Çevreci Sürmeneli Ressam Gökçe Erhan'ın Çamburnu açıklarında yapılmak istenen havuz balık çiftliklerine karşı yapılacak eylem öncesi Çamburnu Gökçesu Mahallesi'ndeki tarihi ahşap evi, sebebi belirlenemeyen bir nedenle gece saatlerinde yandı.
Bir gün önce evi yanan Gökçe Erhan, Çamburnu açıklarında yapılmak istenen balık çiftliklerine karşı bugün yapılan eylemde basın bildirisini okurken "evimizi yaktılar, evimizi üzerimize yıktınız" diyerek göz yaşlarına hakim olamadı.
Mahalle sakinleri ve Gökçe Erhan'ın yakınları basın açıklaması öncesi böyle bir yangın çıkması manidar, kundaklama, sabotaj olabilir iddiasında bulundular.
Yangınla ilgili soruşturma devam ediyor.
Ressam Gökçe Erhan'ın Çamburnu'na Yapılmak İstenen Balık Çiftliklerine Karşı Yapmış Olduğu Basın Açıklamasından Alıntılar “Şuan bize atalarımızdan kalan Aile evimiz kaybetmiş olsak da bu geriye getirile bilir bir şey .Ben bir ressam olarak oradaki her ayrıntıyı aynı şekilde resmede bilirim. O evi tekrar ayağa kaldıra bilirim. Ama bu denizi kaybettiğimizde bu geri dönülemez bir hasar olarak hayatımızda ömrümüzün sonuna kadar bizimle yaşamaya devam edecek . Çamburnu denize ulaşan sarı çamları mavi bayrağı essiz sahili ile ülkemizin nadide bir tabiat parkıydı . 70 li ile 90 yılların sonuna tek Çamburnun da bulunan maden ocağı işletmesi sebebiyle siren sesleri ve bombalar eşliğinde tarlamıza yağan taşlarla dereye ve denize saçılan maden fosilleri ile iç içe yaşadık .Maden kapandığında biraz huzur bulan halk dereler ve deniz iki binlerde yine aynı yere kurulan vahşi depolama tesisi sebebiyle halka çektirilen eziyet devam ettirilmiştir. Dereler ve denizler bu kez çöp suları ile dolmuş halkımız metan gazları çöp kokuları ile kirletilmiş çöpler tarla ve bahçelerimize saçılmış halkın feryadı hiç bir zaman duyulmamış ve çevre kanunlarına bir kez daha uyulmamış. Çamburnunun mavi bayraklı yaşam kalitesi yere serilmiştir. Şimdilerde ise bunların üzerine Çamburnu denizinde birde kafes balıkçılığı projeleri gerçekleştirilmek isteniliyor .
Bu projelerde bizi neler bekliyor örneğin soya yağı ile beslenmiş alabalıklar renklendirilerek soma rengi görünümü kazandırıyor. Yani alabalık soya yağı ile beslenilerek ve renklendirerek somon balığı olarak pazarlanıyor . İlk öğrendiğimiz şey bu .Balıklardan daha çok kar elde edebilmeleri için tonlarca yem ile besleyip şişiriyorlar .Bu işlem deniz yüzeyinde yağlanmalara neden olacak . Kendi dışkıları içinde ve istif halinde yaşatılacak .Mevsim değişimi dönemimde yada hastalıklardan yüzlerce balık leşi deniz tipinde birikecek . Yumurtlama dönemlerinde Çamburnu çöplüğünden daha leş kokular yayılacak . Geleneksel balıkçılık tamamen yok olacaktır. Çiftlik balıkçılıklarında oluşan bulaşıcı hastalıklar deniz balıklarına bulaşacağı için antibiyotik ve kimyasallar denize karışacağı açığa çıkan toksin deniz eko sisteminde geri dönülmez zararlar vereceği için ve denizde yakalanan küçük balıklar balık çiftliklerinde yem olarak kullanılacağı için küçük deniz balıklarının soyları tükenmekte olacak ve hamsi türü tehdit altına girecek.
Seçilen bölge palamut , kalkan,mezgit ,barbun,istavrit avcılığının yapıldı bölgedir ve bu projeler Çamburnu mahallesinde geçimini her şeye rağmen balıkçılık ile sağlayan aileleri son derece olumsuz etkileyecektir .Üstelik balıkçıların en önemli geçim kaynağı olan palamut avcılığı gece yüzen ve akındı yönü ile gezen ağlar ile yapıldığı için tehlike arz edip can ve mal kaybına sebebiyet verebilecektir. Ayrıca kültür balığı tesisi için düşünülen bölge görüntü kirliliği yaratacak ve genel estetiği bozarak gelen turizm’e de olumsuz etkileyecektir. Kafeslerde kullanılacak yemler doğal ortamdaki deniz balıklarının beslenme zincirinin bozulmasına neden olacaktır. Deniz kültür balıkçılığının kurulduğu yerlerde en önemli etkisi su kalitesinin üstesinde olmaktadır . Su kalitesinde bu bozulum halkın sağlığını da olumsuz etkilemesi son derece muhtemeldir. Beki bunlara karşılığında ne olacak en sesi kalın bir kaç kişi trilyonlar kazanacak . Böcek gibi ezilen halkın üç kişinin gözü ihtihsam ile boyanacak olta balıkçıları kafesten kaçan büyük balıkları avlanmak ile avunacak .Ülkemizin kazasına işte bu ahlaksız kazançdan döviz kazanacak .Söz konusu projeleri Çamburnu doğal kültür derneği Sürmene , Yenicam Balık Kooperatifi , Çamburnu Yeniay Tersanesi ve kamu yararı adı altında ezilen Çambur’nu halkı olarak kesinlikle karşı olduğumuzu bildiriyoruz." ( Sürmene Haber)
Trabzon HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.