Osmanlarda açılacak bir taş ocağı en az Orman yangınları kadar zararlıdır.
Sadece ormanı ve içinde yaşayan binlerce canı yok etmekle kalmıyor, doğaya da geri dönüşü olmayan çok büyük zararlar verebiliyor.
Trilyonlar harcayarak ve canlarımızı da tehlikeye atarak yangınlardan koruduğumuz Ormanları birileri daha fazla kazansın diye taş ocaklarına heba edemeyiz, etmemeliyiz de.
Ot bitmeyen taşlık alanların bolca olduğu Ülkemizde tüm doğal afetlerin panzehiri olan Ormanların taş ocaklarıyla tahrip edilmesinin makul hiç bir gerekçesi yoktur ve sürdürülemez bir durumdur.
Yirminci yüzyılın demode olmuş sistemleriyle Yirmibirinci yüzyılda hizmet üretebilmek mümkün değildir.
Çok büyük sorunlara ve çevre katliamlarına neden olan eski sistemlere seyirci kalamayız.
Taş ve türevlerini üretmek için Ülkemizde gelişmiş ulaşım sistemlerinden (Kara, Deniz ve Demiryolu) faydalanılarak sistemsel değişikliğe gitmemiz artık kaçınılmaz olmuştur.
Aksi taktirde bugün İkizdere’de yaşadığımız sorunu sık sık yaşayabiliriz.