Muhteşem gece aynen şöyle başladı. Bir tarafta Anadolunun güzide şehri Konyaspor, bir tarafta dünya devlerini yenerek tarihe adını altın harflerle yazdıran ev sahibi Trabzonspor. Bir tarafta haftaiçi yedekleri ile Denizlispor'u kupada saf dışı bırakan Avcı'nın Kaplanları. Diğer tarafta kupada Karagümrükspor'a elenen İlhan Palut'un Kartalları. Açıkçası İlhan Palut'un öğrencileri kupa maçında iyi mücadele etmelerine karşın çok dağınık bir görüntü verdiler. Kupa maçı bitiminde Palut hocanın basın toplantısındaki asıl filme gelelim. Trabzonspor taraftarıyız yaa, kupa maçı da olsa Konyaspor elenmesi ile Konyaspor Trabzonspor maçına yorgun, moralsiz çıkacak olması negatif bir durum oluşturacaktı. Fakat maç sonunda, evet hocam mikrofon sizde, buyurun denildiği anda sanki Morinou kupadan elenmiş, değerlendirme yapıyor. Bir beğenmişlik, yönetimini transfer yapmamış diye aşağılar gibi hal hareket, bu ne dedim yaa.. Gerçi Morinou eğitimini en üst düzeyde aldığı için böyle çirkin bir görüntü vermez. Lakin kendini yerli Morinou zanneden sayın Palut'un konuşması ve vücut dili Trabzonspor maçını kaybedeceğinin habercisi gibiydi. Demem o ki, ülkemizde Avrupa düzeyinde teknik direktörler zaten yetişmiyor. Daha iyi şeyler başaracağına umut ettiğimiz İlhan Palut'un hal hareketleri ona karşı olan bütün duygularımı ve düşüncelerimi alt üst etti. Ve Basın toplantısı bitince, Sayın Palut bugün Trabzonspor maçını kaybetmiştir diye bir paylaşım yaptım.. Dolayısıyla Trabzonspor Konya maçını izlerken çok rahattım. Konyaspor adına maçın analiz ve taktiksel bölümüne gelecek olursak, tamamıyla Avcı'nın strateji ile Avcı'yı tuzağa düşürmeye çalışmak. Ne kadar başarılı olur.? Israrla ayağı olmayan kaleci ile oyun kurmaya çalışmak. Trabzonspor'unda baskıya gelmesini sağlamak. Oyunun boyunun uzaması ve City gibi kanatlardan tek paslarla hızlı hücum planlayarak sonuça gitmek. Eee A planını anladık. B planınız nerde sayın Palut.? Kaleci oyun kurarken devamlı hata yapıyor. Trabzonspor kademeli ön alan baskısı yapıyor, tehlike yaratıyor, fakat önlem almak yok. Plan değişikliği yok. Buna karşın Abdullah hoca ne yapıyor.? Ön alanda yapılan baskıyı ortasaha oyuncuları ile destekliyor. Merkezde kapılan topları hızlı bir şekilde kanatlara yönlendirerek hücum oyuncularına servis yaptırıyor. Hatta bütün bunları takımın beyni Marek olmadan maçın son dakikasına kadar uyguluyor. Karşısındaki genç hoca sadece izliyor. Palut hocanın doksan dakika boyunca tek doğru yaptığı şey, aynı anda üç oyuncuyu oyuna sokarak maça tempo kazandırmak. Başka hiç bir şey göremedim. Siz gördünüz mü?. Avcı'nın basın açıklamasında ifade ettiği gibi maçı ilmik ilmik çalıştığı açık ve net ortada iken, üstüne birde takımın beyinini sahaya sürerek oyunun kontrolünün rakibine geçmesine müsade etmeyeceğini gösterecek hamle yapması maçın finaliydi. Genel bir değerlendirme yapacak olursak, her yönüyle büyük bir camia, kariyerinin zirvesinde bir hoca, karşısında kariyerinde henüz başında bir antrenör, ve kaçınılmaz sonn .. Hayatta hiç bir şey candan daha önemli değildir. Maçta kalp krizi geçirerek vefat eden Eyüp YUSUF kardeşimize Allah'tan rahmet kederli ailesine başsağlığı diliyorum. Sonuç itibariyle.. Trabzonspor liderliği ne kadar hakketigini büyük takımlara karşı göstermiş olsa da, bugün Şampiyonluğun en BÜYÜK adayı olduğunu ıspat erdecesine mücadele ederek herkes işine baksın dedi..;)