YAŞAMA BİÇİMİ: Tarım ve ticaretin başlıca geçim kaynağı olduğu Trabzon’da yaşama biçiminde geleneksel öğeler etkili olmaktadır. Öbür Karadeniz illerindeki kıyı ve iç kesim farklılaşması Trabzon’da görülür. Çeşitli kültürel açılardan bakıldığında kıyı kesiminde kentsel değerler daha belirgindir. Kıyı şeridinde uzanan Vakfıkebir, Akçaabat, Merkez, Sürmene ve Of ilçeleri ilde nüfusun en yoğun olduğu yerlerdir. Yorma ve Akçaabat ilçeleri ve merkez ilçeyle bütünleşmeye başladığı gözlenmektedir. Ancak 1980 itibarıyla il nüfusunun % 74,5’i, 1990 yılı itibarıyla il nüfusunun % 80 (yaklaşık)’inin köy ve kasabalarda barınması yaşam biçiminde asıl belirleyici etkileri de ortaya koymaktadır.
XVIII. yy.da Doğu-Batı ticaretinde bir transit merkezi olan kent XIX. Yy.da işlevini büyük ölçüde kaybetmiştir. Özellikle II. Dünya Savaşı yıllarında fındığın büyük ölçüde değer kaybetmesi, mısırın kıtlaşması, yöre yaşantısını köklü biçimde etkilemiştir. Bu arada Samsun’un bölgesel bir merkez olarak ön plana çıkması, nüfusun hızlı artışıyla toprakların sürekli parçalanması verimi düşürürken, geçim zorluklarını artırmıştır. Bu Trabzon’da göçün erken tarihlerde başlamasının temel etkenlerindendir.
Trabzon’da göçler önce kıyı kesime doğru iç kesimlerden başlamıştır. Böyle olunca kıyı kesiminin yaşama biçimi de olumsuz etkilenmiştir. Çünkü kıyı kesimi iş ve ticaret alanlarının yoğun yapısı ve eğitimde yurt seviyesinin üstünde bir yapıya sahip olunması yüzünden iç kesimden daha çağdaş bir yapıya sahipti. Ancak son yıllarda kıyı merkezleri yetersiz kalınca il dışına göç başlamıştır. İstanbul, Samsun, Sakarya, Kocaeli gibi kıyı illeri tercih edilmiştir.
Erkeklerin il dışında gurbete gitmesiyle -özellikle iç kesimlerde bütün iş kadın ve çocuklara kalmaktadır. Ekilebilir toprağın azlığı yüzünden hayvancılık yaygındır. Kıyılardaki tarım ise sanayi bitkilerine yöneliktir. Ürün toplama ve işleme alanlarında kadın ve çocuk emeği yaygındır. Ancak dinsel ve geleneksel değerler geçerliliğini koruduğu için toplumsal ilişkiler geleneksel biçimiyle sürdürülmektedir.
Tonya, Maçka ve Çaykara Hayrat, Dernekpazarı ilçelerinden oluşan iç kesimin yaşamında geleneksel öğeler çok az değişime uğramıştır. Eğlence, uğraş ve yerleşme biçimlerinde geleneksellik korunmaktadır. Yerleşim küçük ve dağınık birimlerden oluşmakta, yapılarda ahşap yeğlenmektedir. Yazın yaylaya çıkılır, yaylaya çıkış ve dönüş törensel bir nitelik taşımaktadır.
İç kesimde doğa ile mücadele yoğun olduğundan dağcılık, atıcılık, avcılık sporları farkında olmadan uygulanan bir yaşam biçimi halini almıştır. Dolayısıyla bu kesimde halk doğal sporcudur. Sporculuğunun farkına bile varamayan halk, bedenen sağlam, sağlıklı bir sporcu bünyesine sahiptir.
Kıyı bölgesinin eğilimleri daha değişiktir. Türkiye’nin en eski ve en büyük üniversitelerinden Karadeniz Teknik Üniversitesi ve Beşikdüzü’nde kurulan Köy Enstitüsü, bölgede belli bir eğitim-kültür çevresinin oluşumuna da kaynaklık etmiştir.
Kültürel etkinliklerin bir boyutunu oluşturan spor ise futbolda odaklaşmakta, yöre halkının tek ilgisi, konuşma konusu olarak günlük yaşamda etkili olmaktadır.
GİYİM KUŞAMI: Karadeniz Bölgesinin genel özelliklerine Trabzon giyim-kuşamında da rastlanır. “Laz donu” da denen zıpka, “sapak” denen çizmeler, kadınların kullandığı peştamal, başlıca giyim-kuşam öğelerindendir. Kıyı kesimlerinde hafif, iç ve dağlık yörelerdeyse kalın dokumalar kullanılır. Ancak kıyı kesiminde geleneksel giysiler yerlerini hızla çağdaş giyimlere terk etmeye başlamıştır.
Geleneksel erkek giyiminin en özgün örnekleri erkek başlıklarında görülür. Kara şayak ya da puşudan “gugula” denen kukuleta biçimi başlıklar, simgesel bir nitelik almıştır. Zıpka, aba ve “sabuk” denen çizme ya da yün dolakların da kara oluşu yöre geleneksel giyimine üniforma görünümü verir. Ancak “Trabzonlunun giyiminin en büyük özelliği bolca işleme ve silahlıktır.” Ceket biçimindeki yakasız abanın yalnız kolları astarlıdır. “Zibun” da denen yelekse sol omuzdan aşağı sıkça düğmelidir. Yakası kaytan işlemelidir. “Laz donu” denen zıpkanın da yanları sırmalı, kaytan işlemelidir. Dizden yukarısı bol, ağı körüklü ve paçaları dardır. Ak bez gömlekler düz yakalı, ön ya da yandan düğmelidir. Kara ve yuvarlak metalden yapılma hamayıl erkek giyimine özgü takılardandır. Bele yün kuşakla “sırma silahlık” denen kayış da bağlanmaktadır. Kayışta bıçak takmak için üst üste bölmeler yapılmıştır. Kayışın üstünde ayrıca yağdanlık, kavlık gibi takılarda bulunur. Bunlarsız erkek giyimi eksik sayılır. “Sabuk” denen yumuşak deriden, ince yüzlü, uzun konçlu çizmeler de bu giyimi bütünler. Günlük giyimlerde ise çapula denen çarık tipi ayakkabılar kullanılır.
Trabzon’daki geleneksel erkek giyimine bakıldığında özellikle avcılığa, atıcılığa, dağcılığa çok elverişli kıyafet tipi ortaya çıkar.
BESLENME BİÇİMLERİ: Hamsi, karalahana ve mısır unu öbür Doğu Karadeniz illerinde olduğu gibi Trabzon’da da beslenmenin temelini oluşturur. Hayvancılıkla uğraşan iç kesimlerde, süt ürünlerinin kullanımı da yaygındır. Trabzon tereyağı çok ünlüdür. Trabzon yemeklerinde genellikle yağ, salça, şeker, buğday unu az kullanılır, acısızdır. Biber, acı biber pek kullanılmaz. Bu nedenle Trabzon yemekleri sporcu bünyesine çok uygundur. Özellikle yayla yemekleri sporculara çok faydalıdır.
DİNSEL YAPI: İnançlar güçlü olmakla birlikte dinsel yapı toplumsal yaşamı etkilemez. Dinsel yaptırım ve uygulamalar daha çok bireye özgü niteliktedir. Ancak bu, kimi zaman toplumsal bir boyutta kazanmaktadır. Yerleşim düzeninin dağınıklığı, çoğu köyde, birden çok cami yaptırılması sonucunu doğurmuştur. 1968’deki bir araştırma en yaygın toplumsal örgütlenmenin din dernekleri alanında olduğunu ortaya koymuştur. Kültür derneklerinin sayısı 132, spor derneklerininki 63 olarak belirlenirken, aynı yıl ilde 291 cami yaptırma, 52 din derneği bulunduğu da saptanmıştır. görülüyorkki cami yaptırma dernekleri spor derneklerinden yaklaşık 5 kat daha fazladır.