deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler acotr.org bonus veren siteler https://playdotjs.com/ bahis siteleri casino siteleri

 

ARAKLI İÇİN ÇITAYI YÜKSEK TUTMAK

Araklı İçin Evvela Güçlü Sivil Toplum İnşası  Araklı, Trabzon'un Ortahisar ve Akçaabat'tan sonra en büyük üçüncü ilçesi. Araklı; nüfusu, ticaret hacmi, seçmen sayısı, tarımsal üretimi, yetişmiş insan gücü, jeopolitik konumu ve coğrafi özellikleri itibarıyla üçüncülüğü ziyadesiyle hak ediyor. Aslında bu büyüklüğe sahip bir ilçenin minimum problem taşıması gerekirdi diye düşünmüyor da değil insan. Araklı'nın içinde bulunduğu ve fakat çözülmesi gereken yoğun problemleri, ilçenin içinde bulunduğu toplumsal durum ile doğrudan alakalı. Bu açıdan, Araklı insanında yüksek özgüven oluşturacak, ilçeye yönelik yüksek aidiyet duygusuna yol açacak, toplumdaki üretkenliği motive edecek, Trabzon kamuoyunda temsil noktasında Araklı insanının başını dik tutacak, Trabzon ve Türkiye için Araklı'da katmadeğer oluşturacak, dolayısıyla Araklı'nın sosyo ekonomik ve kültürel problemlerinin çözümüne katkı verecek ciddi ve etkili bir sivil toplum yaklaşımının hatta organizasyonunun gerekliliğine inanıyoruz. Araklı; kurumları, vakıfları, dernekleri ve diğer sivil toplum kuruluşları hatta şairleri, yazarları, bilge şahsiyetleri, akademisyenleri, bürokratları gibi kültür ve kanaat önderleri olarak topyekün bir araya gelerek, birbirini dinleyerek ve anlayarak beyin fırtınaları yaparak fakat sadece fırtınalarla kalınmayıp bağlayıcı kararlar alarak bu kıymetli ilçenin problemlerinin çözümüne katkı vermek, ilçenin kazanımlarını ise tekamül ettirmek durumundadır. Bunun için Araklı sivil toplumunun; Araklı'nın vaziyeti gereği çok daha dinamik, vasıflı, derinliği olan, söyleyecek çok sözü bulunan, etki ve tesir alanı geniş hatta toplumsal öncülük vasfı yüksek bir nitelikte olmalıdır. Sivil toplum derken, sivil toplum çabalarının nasıl olması gerektiğinden bahsedip, yazımıza mümkün olduğunca derinlik kazandırmaya çalışalım. Günümüzde sivil toplum denilince akla haliyle; dernekler, vakıflar, cemiyetler, düşünce platformları gibi yapılar geliyor. Sivil toplum kuruluşları, yaşadığımız dünyada gelişmiş toplumların en karakteristik göstergelerinden biridir. Sivil toplum gücünüz, sizin hem demokratik zenginliğinizi ve ağırlığınızı, hem toplumsal hoşgörünüzü, hem de entelektüel üretiminizi doğrudan ifade eder. Çünkü düşünen, soran ve fikir üreten bireyleri dikkate alan ve hatta bu tarz bireyleri bünyesinde toparlayabilen, bu sayede toplumsal enerjiyi kinetik enerjiye çevirebilen bir yapıdır sivil toplum. Düşüneni, soranı, üreteni önemseyen yaklaşımlar, sivil toplum kategorisinin en önemli göstergesidir. Bir kültürel ve entelektüel hareket vasfı taşıma noktasında güçlü olan, birtakım günlük ve yıllık etkinlikler dışında toplumda kalıcı adımlar atan böylesi yapılar, topluma ufuk kazandıracak hatırlı sivil toplum kuruluşu özelliği kazanırlar. Faaliyet yaptığı kulvarla ilgili güçlü bir manifestosu olan yapılar, sivil toplum rolünü ziyadesiyle üstlenir. Sivil toplum kuruluşları yeri geldiğinde, yapıcı anlamda aykırı da davranmak durumundadır. Çünkü, gerçekten sivil olan, samimiyetle toplumsal olan, güzellikle toplumun geniş kesimlerine tesir edecek fikirler üreten veya ortaya koyduğu tutarlı fikirleri genel kabul gören yapılar, çok güçlü bir kamuoyu oluşturabilir. Kitleselleşmek, zor karşısında geri adım atmamak, Araklı toplumunu üzen haksızlıklara karşı anlamlı ve tesirli tavırlar göstermek, sivil toplumcu adımları çok daha etkili hale getirir. İlgilendiği saha ile ilgili makro projeler üretmek, gerçek bir toplum kuruluşuna yakışacak sahih bir düşünce kuruluşu gibi hareket etmek, sivil toplumcu duruşu kuvvetlendirir ve ona itibar kazandırır. Kabileci, köycü, hizipçi, hemşerici mikro yaklaşımlar ise sivil toplumun derinlik kazanmasını engeller. Toplumuyla cem olmuş ve hatta duruşuyla cemiyet olmuş, toplumuna seslenecek mekanizmalar kurmuş ve toplumsal öncüler yetiştirmiş veya insan yetiştirmek gibi gayrete sahip olan bir yapılanma, toplumda karşılığı olan bir sivil toplumdur. Fikir insanı ve toplumsal lider yetiştirmeye yatkın olan yapılar, toplum ve kamuoyu nazarında çok daha itibarlıdır. Yüksek okuma performansına ve tahlil gücüne sahip olan fertlerden oluşan yapılar ile toplumsal liderlik formasyonuna sahip sivil toplum adımları, topluma liderlik edebilir. Böylesi bir sivil toplum işleyişi, bir kültür ve medeniyet tasavvuru oluşturabilir. Halen çok sayıda sivil toplum kuruluşu faaliyette olsa bile, bu ülke, yerelden genele uzanacak farklı ciddi sivil toplum kuruluşlarının varlığına ve kurumsallaşan adımlarına yine de hasrettir. Kanaatimce, Araklı'nın da daha güçlü bir sivil toplum kuruluşu yaklaşımına ve uygulamalarına her zamankinden daha çok ihtiyacı var. Güçlü ve tutarlı bir sivil toplum anlayışı ve uygulamalarının, Araklı'yı hem Trabzon ölçeğinde ve hem de Türkiye ölçeğinde hak ettiği itibarlı yere taşıma noktasında çok daha fazla rol üstleneceği ise bir hakikat.   Araklı Kültür Merkezi  Kabul etmemiz lazım ki Araklı ilçemiz kültür yatırımları noktasında ciddi adımlara, yaklaşımlara ve yatırımlara hasrettir. Kültürel yatırım kavramına dair atılacak adımların ilki, kültürel mirasınızı ve zenginliklerinizi muhafaza altına alacak bir hissiyat oluşturmaya yönelik atılmalıdır. Hissiyatın oluşmasıyla birlikte samimi ve yüksek kültür özelliği taşıyacak büyük diğer adımların atılması kolaylaşır. Bu doğrultuda Araklı'da belediye yahut kaymakamlık bünyesinde, Araklı'ya dair sosyal, kültürel ve tarihi araştırmaların yapılacağı ve oraya buraya monte değil aksine bir müstakil "Araklı Kültür Merkezi" kurulmalıdır. Bu merkez, Araklı'ya dair tüm kıymetli evrakı elde etmek için her türlü çalışmayı yaparak, büyük bir Araklı belleği oluşturmak üzere hem yazılı ve hem de etnografik malzemeyi bu merkezde bir müze yaklaşımıyla toplamalıdır. Bir müze konseptinde ve kesinlikle kayıtlı kuyutlu olarak yapılması gereken bu hizmet, Araklı için çok mühim bir yatırım olacaktır. Kütüphanecilik veya arşivcilik eğitimi almış bir uzman çalışanın gözetiminde olacak şekliyle; içinde Araklı konulu yerli ve yabancı tüm kaynakların birer kopyelerinin barındırılacağı, Araklı'ya dair tüm yerel kaynaklı yazılı ve görsel arşivlik belgelerin aslının yahut dijital kopyelerinin yer alacağı, yayınlanmış tüm Araklı konulu kitapların bulunacağı, Araklı'ya dair yerel gazetelerin ve süreli yayınların birer koleksiyonlarının bulunacağı, iğneden ipliğine kadar Araklı yöresinin tüm gündelik yaşamına ait (etnografik) malzemenin yer alacağı ve sergileneceği, Araklı'ya dair özel ve tarihi değer taşıyan kişisel tarihi koleksiyonların bağış olarak kabul edilebileceği bir zemin hazırlanmalıdır. Bunlarla birlikte bu merkezde; yazar, sanatçı ve kültür insanlarının özel programlarla Araklı'ya getirileceği, Araklı insanı ile buluşturulacağı, Araklı'ya mensup kültür insanlarının çalışmalarına sahip çıkılacağı, Araklı'dan yetişen kültür insanlarına yönelik Araklı Kültür Buluşmalarının yapılacağı; kültürel atölye çalışmalarının, seminerlerin, sergi, panel ve sempozyumların düzenleneceği, sinema ve tiyatro salonları ile içinde adam akıllı bir kütüphanenin bulunacağı, sergi salonlarının ve atölyelerin olacağı bir alt yapı oluşturulmalıdır. Kurulacak merkezin sorumluluğu ise kültürel ve entelektüel birikimi olan nitelikli bir yöneticinin uhdesine verilmelidir. İnsana yatırım anlamı taşıyan böylesi bir çalışmayla esasen Araklı'nın kültürel geleceğine yatırım yapılır. Araklı'ya gelecek tüm kültür insanlarının rahatlıkla ağırlanacağı bu merkez; Araklı'yı dışarıda prestijli, içeride ise kültüre değer veren bir ilçe haline getirebilir.  Trabzon'un En Büyük İskelesini Araklı'da Yapmak  "Araklı'da Trabzon'un En Büyük İskelesini Yapmak" yahut "Araklı'yı Trabzon'un En Büyük İskelesi Yapmak". İskelesiz bir sahil kasabası olur mu? Olmamalı tabi. Ama sahilde olup da adam akıllı bir iskeleye sahip olmamak Araklı'ya mahsus bir özellik olsa gerek. Denize kıyı olup da esaslı bir yüzme ihtisas kulübüne ve milli yüzücülere sahip olamamak gibi. Trabzon'a ve hususen Araklı'ya gelen yerli ve yabancı turistlerin denizle ilgisi, denizi sadece sahilden veya yüksek yerlerden o da birkaç belirli yerden seyretmek şeklinde olabiliyor. Sahil yolu nedeniyle Konakönü hariç diğer Araklı kıyılarının maalesef taş dolgu olması, denizle hemhal olmayı hem kısıtlıyor hem de insan deniz birlikteliğini koparıyor. Bu açılardan bakıldığında, tüm Trabzon ilçelerine dev ve estetik ahşap iskeleler kurulması ve hatta bu iskelelerden birinin Araklı'da yapılması, belediyelerin kontrollerindeki iskelelerde esasen yürüyüş amacı yanında Araklı'nın ve Trabzon'un yemek kültürünü ifade edecek restaurantlara da yer verilmesi, Araklı'ya gelen yerli ve yabancı ziyaretçiler nazarında Araklı'yı çok anlamlı bir yere getirmez mi? Araklı insanını denizle tekrar buluşturmaz mı? Bu açılardan Araklı'da turizm adına atılacak sıradışı adımlara ihtiyaç var. Bahsettiğim düşünceyi örneklemek üzere yüksek ekonomik değeri ve getirisi olan Polonya Sopot'ta yapılmış tarihi bir iskele bu açıdan ciddi fikir verebilecek özellikte. İklimi bize göre soğuk olan Polonya'nın kuzeyinde, Baltık Denizi kıyısında bir sahil kasabası olan Sopot, zengin Avrupalıların denize girmek ve güneş banyosu yapmak için geldikleri bir sayfiye yeri. 515.5 metre ile denize doğru giren ve ilerledikten sonra sağa kıvrılan yapısıyla Avrupa'nın en uzun ahşap iskelesi olan Molo, bu kasabada bulunuyor ve bu yönüyle de büyük ölçüde turist çekiyor. Sizce, tarihte Trabzon'un ikinci limanı olan Hyssos'u bünyesinde barındırmış Araklı böyle bir iskeleyi ve buradan elde edilecek turizm gelirini hak etmiyor mu?
Ekleme Tarihi: 27 Haziran 2021 - Pazar

ARAKLI İÇİN ÇITAYI YÜKSEK TUTMAK

Araklı İçin Evvela Güçlü Sivil Toplum İnşası 

Araklı, Trabzon'un Ortahisar ve Akçaabat'tan sonra en büyük üçüncü ilçesi. Araklı; nüfusu, ticaret hacmi, seçmen sayısı, tarımsal üretimi, yetişmiş insan gücü, jeopolitik konumu ve coğrafi özellikleri itibarıyla üçüncülüğü ziyadesiyle hak ediyor. Aslında bu büyüklüğe sahip bir ilçenin minimum problem taşıması gerekirdi diye düşünmüyor da değil insan. Araklı'nın içinde bulunduğu ve fakat çözülmesi gereken yoğun problemleri, ilçenin içinde bulunduğu toplumsal durum ile doğrudan alakalı. Bu açıdan, Araklı insanında yüksek özgüven oluşturacak, ilçeye yönelik yüksek aidiyet duygusuna yol açacak, toplumdaki üretkenliği motive edecek, Trabzon kamuoyunda temsil noktasında Araklı insanının başını dik tutacak, Trabzon ve Türkiye için Araklı'da katmadeğer oluşturacak, dolayısıyla Araklı'nın sosyo ekonomik ve kültürel problemlerinin çözümüne katkı verecek ciddi ve etkili bir sivil toplum yaklaşımının hatta organizasyonunun gerekliliğine inanıyoruz. Araklı; kurumları, vakıfları, dernekleri ve diğer sivil toplum kuruluşları hatta şairleri, yazarları, bilge şahsiyetleri, akademisyenleri, bürokratları gibi kültür ve kanaat önderleri olarak topyekün bir araya gelerek, birbirini dinleyerek ve anlayarak beyin fırtınaları yaparak fakat sadece fırtınalarla kalınmayıp bağlayıcı kararlar alarak bu kıymetli ilçenin problemlerinin çözümüne katkı vermek, ilçenin kazanımlarını ise tekamül ettirmek durumundadır. Bunun için Araklı sivil toplumunun; Araklı'nın vaziyeti gereği çok daha dinamik, vasıflı, derinliği olan, söyleyecek çok sözü bulunan, etki ve tesir alanı geniş hatta toplumsal öncülük vasfı yüksek bir nitelikte olmalıdır. Sivil toplum derken, sivil toplum çabalarının nasıl olması gerektiğinden bahsedip, yazımıza mümkün olduğunca derinlik kazandırmaya çalışalım. Günümüzde sivil toplum denilince akla haliyle; dernekler, vakıflar, cemiyetler, düşünce platformları gibi yapılar geliyor. Sivil toplum kuruluşları, yaşadığımız dünyada gelişmiş toplumların en karakteristik göstergelerinden biridir. Sivil toplum gücünüz, sizin hem demokratik zenginliğinizi ve ağırlığınızı, hem toplumsal hoşgörünüzü, hem de entelektüel üretiminizi doğrudan ifade eder. Çünkü düşünen, soran ve fikir üreten bireyleri dikkate alan ve hatta bu tarz bireyleri bünyesinde toparlayabilen, bu sayede toplumsal enerjiyi kinetik enerjiye çevirebilen bir yapıdır sivil toplum. Düşüneni, soranı, üreteni önemseyen yaklaşımlar, sivil toplum kategorisinin en önemli göstergesidir. Bir kültürel ve entelektüel hareket vasfı taşıma noktasında güçlü olan, birtakım günlük ve yıllık etkinlikler dışında toplumda kalıcı adımlar atan böylesi yapılar, topluma ufuk kazandıracak hatırlı sivil toplum kuruluşu özelliği kazanırlar. Faaliyet yaptığı kulvarla ilgili güçlü bir manifestosu olan yapılar, sivil toplum rolünü ziyadesiyle üstlenir. Sivil toplum kuruluşları yeri geldiğinde, yapıcı anlamda aykırı da davranmak durumundadır. Çünkü, gerçekten sivil olan, samimiyetle toplumsal olan, güzellikle toplumun geniş kesimlerine tesir edecek fikirler üreten veya ortaya koyduğu tutarlı fikirleri genel kabul gören yapılar, çok güçlü bir kamuoyu oluşturabilir. Kitleselleşmek, zor karşısında geri adım atmamak, Araklı toplumunu üzen haksızlıklara karşı anlamlı ve tesirli tavırlar göstermek, sivil toplumcu adımları çok daha etkili hale getirir. İlgilendiği saha ile ilgili makro projeler üretmek, gerçek bir toplum kuruluşuna yakışacak sahih bir düşünce kuruluşu gibi hareket etmek, sivil toplumcu duruşu kuvvetlendirir ve ona itibar kazandırır. Kabileci, köycü, hizipçi, hemşerici mikro yaklaşımlar ise sivil toplumun derinlik kazanmasını engeller. Toplumuyla cem olmuş ve hatta duruşuyla cemiyet olmuş, toplumuna seslenecek mekanizmalar kurmuş ve toplumsal öncüler yetiştirmiş veya insan yetiştirmek gibi gayrete sahip olan bir yapılanma, toplumda karşılığı olan bir sivil toplumdur. Fikir insanı ve toplumsal lider yetiştirmeye yatkın olan yapılar, toplum ve kamuoyu nazarında çok daha itibarlıdır. Yüksek okuma performansına ve tahlil gücüne sahip olan fertlerden oluşan yapılar ile toplumsal liderlik formasyonuna sahip sivil toplum adımları, topluma liderlik edebilir. Böylesi bir sivil toplum işleyişi, bir kültür ve medeniyet tasavvuru oluşturabilir. Halen çok sayıda sivil toplum kuruluşu faaliyette olsa bile, bu ülke, yerelden genele uzanacak farklı ciddi sivil toplum kuruluşlarının varlığına ve kurumsallaşan adımlarına yine de hasrettir. Kanaatimce, Araklı'nın da daha güçlü bir sivil toplum kuruluşu yaklaşımına ve uygulamalarına her zamankinden daha çok ihtiyacı var. Güçlü ve tutarlı bir sivil toplum anlayışı ve uygulamalarının, Araklı'yı hem Trabzon ölçeğinde ve hem de Türkiye ölçeğinde hak ettiği itibarlı yere taşıma noktasında çok daha fazla rol üstleneceği ise bir hakikat.  

Araklı Kültür Merkezi 

Kabul etmemiz lazım ki Araklı ilçemiz kültür yatırımları noktasında ciddi adımlara, yaklaşımlara ve yatırımlara hasrettir. Kültürel yatırım kavramına dair atılacak adımların ilki, kültürel mirasınızı ve zenginliklerinizi muhafaza altına alacak bir hissiyat oluşturmaya yönelik atılmalıdır. Hissiyatın oluşmasıyla birlikte samimi ve yüksek kültür özelliği taşıyacak büyük diğer adımların atılması kolaylaşır. Bu doğrultuda Araklı'da belediye yahut kaymakamlık bünyesinde, Araklı'ya dair sosyal, kültürel ve tarihi araştırmaların yapılacağı ve oraya buraya monte değil aksine bir müstakil "Araklı Kültür Merkezi" kurulmalıdır. Bu merkez, Araklı'ya dair tüm kıymetli evrakı elde etmek için her türlü çalışmayı yaparak, büyük bir Araklı belleği oluşturmak üzere hem yazılı ve hem de etnografik malzemeyi bu merkezde bir müze yaklaşımıyla toplamalıdır. Bir müze konseptinde ve kesinlikle kayıtlı kuyutlu olarak yapılması gereken bu hizmet, Araklı için çok mühim bir yatırım olacaktır. Kütüphanecilik veya arşivcilik eğitimi almış bir uzman çalışanın gözetiminde olacak şekliyle; içinde Araklı konulu yerli ve yabancı tüm kaynakların birer kopyelerinin barındırılacağı, Araklı'ya dair tüm yerel kaynaklı yazılı ve görsel arşivlik belgelerin aslının yahut dijital kopyelerinin yer alacağı, yayınlanmış tüm Araklı konulu kitapların bulunacağı, Araklı'ya dair yerel gazetelerin ve süreli yayınların birer koleksiyonlarının bulunacağı, iğneden ipliğine kadar Araklı yöresinin tüm gündelik yaşamına ait (etnografik) malzemenin yer alacağı ve sergileneceği, Araklı'ya dair özel ve tarihi değer taşıyan kişisel tarihi koleksiyonların bağış olarak kabul edilebileceği bir zemin hazırlanmalıdır. Bunlarla birlikte bu merkezde; yazar, sanatçı ve kültür insanlarının özel programlarla Araklı'ya getirileceği, Araklı insanı ile buluşturulacağı, Araklı'ya mensup kültür insanlarının çalışmalarına sahip çıkılacağı, Araklı'dan yetişen kültür insanlarına yönelik Araklı Kültür Buluşmalarının yapılacağı; kültürel atölye çalışmalarının, seminerlerin, sergi, panel ve sempozyumların düzenleneceği, sinema ve tiyatro salonları ile içinde adam akıllı bir kütüphanenin bulunacağı, sergi salonlarının ve atölyelerin olacağı bir alt yapı oluşturulmalıdır. Kurulacak merkezin sorumluluğu ise kültürel ve entelektüel birikimi olan nitelikli bir yöneticinin uhdesine verilmelidir. İnsana yatırım anlamı taşıyan böylesi bir çalışmayla esasen Araklı'nın kültürel geleceğine yatırım yapılır. Araklı'ya gelecek tüm kültür insanlarının rahatlıkla ağırlanacağı bu merkez; Araklı'yı dışarıda prestijli, içeride ise kültüre değer veren bir ilçe haline getirebilir. 

Trabzon'un En Büyük İskelesini Araklı'da Yapmak 

"Araklı'da Trabzon'un En Büyük İskelesini Yapmak" yahut "Araklı'yı Trabzon'un En Büyük İskelesi Yapmak". İskelesiz bir sahil kasabası olur mu? Olmamalı tabi. Ama sahilde olup da adam akıllı bir iskeleye sahip olmamak Araklı'ya mahsus bir özellik olsa gerek. Denize kıyı olup da esaslı bir yüzme ihtisas kulübüne ve milli yüzücülere sahip olamamak gibi. Trabzon'a ve hususen Araklı'ya gelen yerli ve yabancı turistlerin denizle ilgisi, denizi sadece sahilden veya yüksek yerlerden o da birkaç belirli yerden seyretmek şeklinde olabiliyor. Sahil yolu nedeniyle Konakönü hariç diğer Araklı kıyılarının maalesef taş dolgu olması, denizle hemhal olmayı hem kısıtlıyor hem de insan deniz birlikteliğini koparıyor. Bu açılardan bakıldığında, tüm Trabzon ilçelerine dev ve estetik ahşap iskeleler kurulması ve hatta bu iskelelerden birinin Araklı'da yapılması, belediyelerin kontrollerindeki iskelelerde esasen yürüyüş amacı yanında Araklı'nın ve Trabzon'un yemek kültürünü ifade edecek restaurantlara da yer verilmesi, Araklı'ya gelen yerli ve yabancı ziyaretçiler nazarında Araklı'yı çok anlamlı bir yere getirmez mi? Araklı insanını denizle tekrar buluşturmaz mı? Bu açılardan Araklı'da turizm adına atılacak sıradışı adımlara ihtiyaç var. Bahsettiğim düşünceyi örneklemek üzere yüksek ekonomik değeri ve getirisi olan Polonya Sopot'ta yapılmış tarihi bir iskele bu açıdan ciddi fikir verebilecek özellikte. İklimi bize göre soğuk olan Polonya'nın kuzeyinde, Baltık Denizi kıyısında bir sahil kasabası olan Sopot, zengin Avrupalıların denize girmek ve güneş banyosu yapmak için geldikleri bir sayfiye yeri. 515.5 metre ile denize doğru giren ve ilerledikten sonra sağa kıvrılan yapısıyla Avrupa'nın en uzun ahşap iskelesi olan Molo, bu kasabada bulunuyor ve bu yönüyle de büyük ölçüde turist çekiyor. Sizce, tarihte Trabzon'un ikinci limanı olan Hyssos'u bünyesinde barındırmış Araklı böyle bir iskeleyi ve buradan elde edilecek turizm gelirini hak etmiyor mu?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve araklimanset.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.