deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler acotr.org bonus veren siteler https://playdotjs.com/ bahis siteleri casino siteleri

 

TRABZON ARAKLI'DA TARİHE SAHİP ÇIKMAK

Taşönü Sarımollaoğlu Konağı ve Tarihi Taşönü Camii Araklı ilçesinin eski adıyla Pirki Köyünde yeni adıyla Taşönü Mahallesinde yer alan Sarımollaoğlu Konağı, hem Taşönü hem de Araklı'daki sivil mimari için çok önemli örneklerden biridir. Ayrıca tescillidir. Aslında ciddi bir tarihi dokuya sahip olan Taşönü, maalesef, daha çok mahallenin taş ocağı ve yeraltı mağaralarının bulunduğu kısmında yakın zamanlarda inşa edilen çöp tesisi ile yoğun bir tartışmanın öznesi olmuştur. Dolayısıyla çöp tesisinin hemen bitişiğinde yer alan bir sivil mimari örneği olan Sarımollaoğlu Konağını pek fazla dillendiren olmamıştır. Sarımollaoğlu Konağı'nın, vaktiyle bölgeden malzeme çıkaran Trabzon Çimento fabrikasının faaliyetleri döneminde bir meçhul yangınla yandığı ifade ediliyor. Lakin, yapının kalıntıları ve özellikle taş aksamı yerinde durmaktadır. Taş aksamı, meşhur Pirki taşından yapılmadır. Pirkili taş ustalarının, o dönemlerde bir makineden çıkmış gibi, düzgün yontulmuş taşlarla yaptığı bir ustalık eseridir. Yapı, bu açılardan Pirki'nin önemine önem katıyor. Yani Pirki'deki tarihi taş ocağını ve taş ustalığını belgeliyor. Fakat, yanmış yahut yakılmış (!) böyle bir tarihi yapının olduğu yerde yeniden ihya edilmesi gerekirken onu orijinal mekanından kaldırıp, Araklı ilçe merkezinde yeniden inşa etmek gibi tuhaf bir düşünceden de bahsediliyor. Bu durumda haliyle bazı sorular sormak lazım geliyor. Bir tarihi yapı ister ayakta ister metruk olsun, mecbur kalınmadıkça yerinden sökülür mü, taşınır mı? Tarihi yapılar, bulundukları muhitten anlam kazanan ve yer aldıkları muhite anlam kazandıran özellikte değil midirler? Tarihi bir yapı, mekanından, tabiatından dolayısıyla anlamından koparılıp bir teşhir malzemesine dönüştürüldüğünde hangi değeri ifade edebilir?  Ayrıca, her bir mimari yapının yapılmasına neden olan bir sosyoloji de söz konusu değil midir? Tabi kültürel işlerden ve tarihi mirasın değeri konusundan anlayanlar, sorulan bu soruların cevapları iyi bilirler. Bahsettiğimiz konağın dışında yine Taşönü'nde yer alan başka bir tarihi yapıdan da bahsetmemiz gerekiyor. O da, çimento faaliyetleri zamanında yani 2006 yılında meydana gelen heyelanlarla çöken ve artık sadece mihrap kısmı ayakta kalan tescilli 1843 yapım tarihi Pirki Camii'dir. Bugün bir harabe haline gelen bu caminin de, yine aynı mıntıkada yer alan Cacon Mezarlığı'ndaki müsait boşlukta ve hatta caminin yıkılmasıyla birlikte heyelan sahasına dökülen tarihi Pirki taşının geri toplanmasıyla birebir ihya edilmesi gereklidir. Bilinmeli ki Araklı'nın itibarı, başa gelmiş bir çöp tesisi ile sağlanamaz ama kadim tarihi yapılarla Araklı'ya değer kazandırılabilir. Tarihi taş ocağını ve mağaralarını çöp tesisi ile kaybeden bir Pirki Mahallesi de, bu iki yapı ile dahi turizm özelliğini ve tarihi yerleşim yeri kimliğini devam ettirebilir. Yoksa bu güzelim coğrafyanın adı sadece "Pirki Çöplüğü" (!) olarak kalacaktır. Namıdiğer, Araklı Çöplüğü (!).. Konuyla ilgili yetkililer, iki tarihi yapıdan biri olan konağı olduğu yerde, camiyi ise yine Pirki'deki Cacon Mezarlığı alanında ihya edip, Pirki ve Araklı insanının hiç değilse gönlünü alabilmelidirler.   Konakönü'ndeki Tarihi Mirasın Üzüntü Veren Hali Daha evvel bir kaç yazımda da belirtmeye çalıştığım gibi Araklı  Konakönü; evleri, kaymakamlık konağı, mescidi, köprüleri, bugün çoğu ayakta olmayan seranderleri, karantinahane yapısı ile olduğu gibi korunması ve gelecek nesile armağan edilmesi gereken ciddi bir yerleşim mirası hatta "Açık Hava Müzesi" hükmündeki bir yerleşimdir. Birinci Dünya Harbi yıllarında Sürmene Kazası Kaymakamlık merkezi olan Konakönü, sahile çıkarma yapmak isteyen Ruslara karşı ciddi bir sivil müdafaanın yapıldığı ve akabinde Rus işgal donanmasının bombardımanından yoğun şekilde etkilenen bir harp bölgesidir. Yine harp yıllarında Konakönü'nde bir Türk Asker hastanesinin kurulduğunu ve bu hastanenin hekiminin ise eski sağlık Bakanlarından Tevfik Rüştü Aras olduğunu, "Araklı'da İşgal, Savunma ve Kurtuluş" adlı kitabımda belirtmiştim. Dolayısıyla, tarihi ve kültürel değeri yüksek bu nadide yerleşim yerinde, itina ile korunması gereken çok sayıda tarihi yapı içerisinde bir de çok şirin tarihi mescit yapısı yer almaktadır. Tarihi Konakönü evlerinin hatta Kaymakamlık Konağının hemen yanında. Konakönü silüetini oluşturan önemli bir eser olan bu yapı, yıllar evvel Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından restore edilmiş ve harap halden kurtarılmıştı. Fakat, uzun bir süredir etrafından su almakta olan yapı, bugün ciddi bir rutubet hatta korozyonla karşı karşıyadır. Muhtemelen restorasyon yapılırken tahliye sisteminin kurulmaması nedeniyle, caminin üst tarafından gelen sular, yapının içerisine girmekte ve yapıyı deforme etmektedir. Bu menfi durum, yapıya kalıcı zarar vermektedir. Ayrıca, tarihi özelliği olan böyle bir ibadethane, atıl malzemenin konulduğu malzeme deposu gibi kullanılmamalıdır. Öte yandan, Konakönü Mescidinin hemen alt kısmında tarihi bir çeşme yapısı mevcuttur. Çeşme de, restore edilmeyi beklemektedir. Mescit restorasyonu sırasında nasıl olduysa gözden kaçmış olan çeşmenin az ilerisinde ise küçük bir taş köprü yer alıyor. Tarihi patikadan Araklı yönüne ilerlediğinizde, Konakönü Mezarlığı içerisinde tarihi Karantinahane yapısının varlığına rastlıyorsunuz. Yapının varlığını Trabzon İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne geçen yıllarda bildirmemizle birlikte, Karantina yapısının tescillendiği bilgisi almıştım. Fakat yapının kurtarılıp turizme açılmasıyla ilgili nasıl bir işlemin yapıldığını bilemiyorum. Dolayısıyla Konakönü'nde; tarihi mescidin bakıma alınması, çeşmenin ve Karantinahane yapısının restore edilmesi gerekmektedir. Yine tarihi mezar kitabelerinin yer aldığı Konakönü Mezarlığı içerisinde ciddi bir inceleme ve bakım yapılarak buradaki tarihi mezar taşlarının koruma altına alınması ve hatta tescili lüzumludur. Bu kitabelerden, "Araklı Kitabeleri" konulu çalışmamda bahsetmiştim. Konakönü merkezinde yer alan tarihi mirasın dışında bir tarihi yapıdan daha bahsetmek isterim ki, o da tarihi değeri olan taş bir köprüdür. Konakönü'nün hemen Kalecik çıkışında sol tarafta yer alan bu tek gözlü nefis taş köprünün acilen tescillenmesi ve restore edilmesi gerekiyor.   Konakönü'nde Zeytinciliği İhya Etmek  Konakönü'ndeki tarihi yapılara yönelik incelemelerim sırasında, Konakönü'nün bazı yerlerinde varlığını sürdüren bir kaç zeytin ağacına rastladığımı belirtmeliyim. Aslında Konakönü'nün tarihi bir zeytin üretim merkezi olduğu bilinmekte hatta Zaten Osmanlı belgelerinde Konakönü'nde zeytin üretimin yapıldığı ifade edilmektedir. (Bu konuyla ilgili ve belgelerden oluşan farklı bir çalışmanın hazırlığını sürdürüyorum). Yöredeki bir hayli yaşı olan zeytin ağacı ise, Konakönü'nde zeytinciliğin en önemli işaretleri ve Konakönü'nde yetişen zeytin florasının son örnekleri olmaktadır. Türünün son örneği olan bu ağaçların dikkatle korunması ve ilgili belediye ile sorumlu kurumlar tarafından acilen tespit edilip, tescillenmeleri gerekmektedir. Böylesi bir çalışma, bu mevkideki kadim zeytinciliğin yine mevkideki zeytin florası örnekleri üzerinden yeniden ihya edilmesiyle ilgili "ciddi" ve "samimi" kalıcı projelere kapı açabilir. Hatta, ziraatçi uzmanların katkısı alınarak "samimice" gayrete geçilebilir ve başarılı olunabilirse, Konakönü'nün duyarlı insan yapısının da etkisiyle "Konakönü Zeytini" adı altında bir zeytin markası oluşturulabilir. Atılacak adımlarla, Konakönü'ndeki zeytinciliğin bir nostalji değil, ciddi bir ekonomik özellik taşıdığı projeci ufuk ve yaklaşımlarla ortaya konulabilir. Yine bu şekilde, Konakönü'ndeki SİT alanı dışında kalan arazilerin, zeytincilik alanlarına dönüşerek tarımsal vasfını kaybetmesi engellenebilir. Tarımsal üretiminin ve tarım toprağının altın olduğu bir dönemde, Araklı topraklarının "altın" değerinde olduğunun çok rahat şekilde anlaşılabileceği konulardan biri de budur. Aynı zamanda bir Konakönü sakini olan Araklı Kaymakamı Beyefendi'nin bu konulardaki öncülüğü ise, Konakönü özeli ve Araklı geneli için ciddi katmadeğere yol açabilecektir.  
Ekleme Tarihi: 27 Haziran 2021 - Pazar

TRABZON ARAKLI'DA TARİHE SAHİP ÇIKMAK

Taşönü Sarımollaoğlu Konağı ve Tarihi Taşönü Camii

Araklı ilçesinin eski adıyla Pirki Köyünde yeni adıyla Taşönü Mahallesinde yer alan Sarımollaoğlu Konağı, hem Taşönü hem de Araklı'daki sivil mimari için çok önemli örneklerden biridir. Ayrıca tescillidir. Aslında ciddi bir tarihi dokuya sahip olan Taşönü, maalesef, daha çok mahallenin taş ocağı ve yeraltı mağaralarının bulunduğu kısmında yakın zamanlarda inşa edilen çöp tesisi ile yoğun bir tartışmanın öznesi olmuştur. Dolayısıyla çöp tesisinin hemen bitişiğinde yer alan bir sivil mimari örneği olan Sarımollaoğlu Konağını pek fazla dillendiren olmamıştır. Sarımollaoğlu Konağı'nın, vaktiyle bölgeden malzeme çıkaran Trabzon Çimento fabrikasının faaliyetleri döneminde bir meçhul yangınla yandığı ifade ediliyor. Lakin, yapının kalıntıları ve özellikle taş aksamı yerinde durmaktadır. Taş aksamı, meşhur Pirki taşından yapılmadır. Pirkili taş ustalarının, o dönemlerde bir makineden çıkmış gibi, düzgün yontulmuş taşlarla yaptığı bir ustalık eseridir. Yapı, bu açılardan Pirki'nin önemine önem katıyor. Yani Pirki'deki tarihi taş ocağını ve taş ustalığını belgeliyor. Fakat, yanmış yahut yakılmış (!) böyle bir tarihi yapının olduğu yerde yeniden ihya edilmesi gerekirken onu orijinal mekanından kaldırıp, Araklı ilçe merkezinde yeniden inşa etmek gibi tuhaf bir düşünceden de bahsediliyor. Bu durumda haliyle bazı sorular sormak lazım geliyor. Bir tarihi yapı ister ayakta ister metruk olsun, mecbur kalınmadıkça yerinden sökülür mü, taşınır mı? Tarihi yapılar, bulundukları muhitten anlam kazanan ve yer aldıkları muhite anlam kazandıran özellikte değil midirler? Tarihi bir yapı, mekanından, tabiatından dolayısıyla anlamından koparılıp bir teşhir malzemesine dönüştürüldüğünde hangi değeri ifade edebilir?  Ayrıca, her bir mimari yapının yapılmasına neden olan bir sosyoloji de söz konusu değil midir? Tabi kültürel işlerden ve tarihi mirasın değeri konusundan anlayanlar, sorulan bu soruların cevapları iyi bilirler.

Bahsettiğimiz konağın dışında yine Taşönü'nde yer alan başka bir tarihi yapıdan da bahsetmemiz gerekiyor. O da, çimento faaliyetleri zamanında yani 2006 yılında meydana gelen heyelanlarla çöken ve artık sadece mihrap kısmı ayakta kalan tescilli 1843 yapım tarihi Pirki Camii'dir. Bugün bir harabe haline gelen bu caminin de, yine aynı mıntıkada yer alan Cacon Mezarlığı'ndaki müsait boşlukta ve hatta caminin yıkılmasıyla birlikte heyelan sahasına dökülen tarihi Pirki taşının geri toplanmasıyla birebir ihya edilmesi gereklidir. Bilinmeli ki Araklı'nın itibarı, başa gelmiş bir çöp tesisi ile sağlanamaz ama kadim tarihi yapılarla Araklı'ya değer kazandırılabilir. Tarihi taş ocağını ve mağaralarını çöp tesisi ile kaybeden bir Pirki Mahallesi de, bu iki yapı ile dahi turizm özelliğini ve tarihi yerleşim yeri kimliğini devam ettirebilir. Yoksa bu güzelim coğrafyanın adı sadece "Pirki Çöplüğü" (!) olarak kalacaktır. Namıdiğer, Araklı Çöplüğü (!).. Konuyla ilgili yetkililer, iki tarihi yapıdan biri olan konağı olduğu yerde, camiyi ise yine Pirki'deki Cacon Mezarlığı alanında ihya edip, Pirki ve Araklı insanının hiç değilse gönlünü alabilmelidirler.

 

Konakönü'ndeki Tarihi Mirasın Üzüntü Veren Hali

Daha evvel bir kaç yazımda da belirtmeye çalıştığım gibi Araklı  Konakönü; evleri, kaymakamlık konağı, mescidi, köprüleri, bugün çoğu ayakta olmayan seranderleri, karantinahane yapısı ile olduğu gibi korunması ve gelecek nesile armağan edilmesi gereken ciddi bir yerleşim mirası hatta "Açık Hava Müzesi" hükmündeki bir yerleşimdir. Birinci Dünya Harbi yıllarında Sürmene Kazası Kaymakamlık merkezi olan Konakönü, sahile çıkarma yapmak isteyen Ruslara karşı ciddi bir sivil müdafaanın yapıldığı ve akabinde Rus işgal donanmasının bombardımanından yoğun şekilde etkilenen bir harp bölgesidir. Yine harp yıllarında Konakönü'nde bir Türk Asker hastanesinin kurulduğunu ve bu hastanenin hekiminin ise eski sağlık Bakanlarından Tevfik Rüştü Aras olduğunu, "Araklı'da İşgal, Savunma ve Kurtuluş" adlı kitabımda belirtmiştim. Dolayısıyla, tarihi ve kültürel değeri yüksek bu nadide yerleşim yerinde, itina ile korunması gereken çok sayıda tarihi yapı içerisinde bir de çok şirin tarihi mescit yapısı yer almaktadır. Tarihi Konakönü evlerinin hatta Kaymakamlık Konağının hemen yanında. Konakönü silüetini oluşturan önemli bir eser olan bu yapı, yıllar evvel Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından restore edilmiş ve harap halden kurtarılmıştı. Fakat, uzun bir süredir etrafından su almakta olan yapı, bugün ciddi bir rutubet hatta korozyonla karşı karşıyadır. Muhtemelen restorasyon yapılırken tahliye sisteminin kurulmaması nedeniyle, caminin üst tarafından gelen sular, yapının içerisine girmekte ve yapıyı deforme etmektedir. Bu menfi durum, yapıya kalıcı zarar vermektedir. Ayrıca, tarihi özelliği olan böyle bir ibadethane, atıl malzemenin konulduğu malzeme deposu gibi kullanılmamalıdır. Öte yandan, Konakönü Mescidinin hemen alt kısmında tarihi bir çeşme yapısı mevcuttur. Çeşme de, restore edilmeyi beklemektedir. Mescit restorasyonu sırasında nasıl olduysa gözden kaçmış olan çeşmenin az ilerisinde ise küçük bir taş köprü yer alıyor. Tarihi patikadan Araklı yönüne ilerlediğinizde, Konakönü Mezarlığı içerisinde tarihi Karantinahane yapısının varlığına rastlıyorsunuz. Yapının varlığını Trabzon İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne geçen yıllarda bildirmemizle birlikte, Karantina yapısının tescillendiği bilgisi almıştım. Fakat yapının kurtarılıp turizme açılmasıyla ilgili nasıl bir işlemin yapıldığını bilemiyorum. Dolayısıyla Konakönü'nde; tarihi mescidin bakıma alınması, çeşmenin ve Karantinahane yapısının restore edilmesi gerekmektedir. Yine tarihi mezar kitabelerinin yer aldığı Konakönü Mezarlığı içerisinde ciddi bir inceleme ve bakım yapılarak buradaki tarihi mezar taşlarının koruma altına alınması ve hatta tescili lüzumludur. Bu kitabelerden, "Araklı Kitabeleri" konulu çalışmamda bahsetmiştim. Konakönü merkezinde yer alan tarihi mirasın dışında bir tarihi yapıdan daha bahsetmek isterim ki, o da tarihi değeri olan taş bir köprüdür. Konakönü'nün hemen Kalecik çıkışında sol tarafta yer alan bu tek gözlü nefis taş köprünün acilen tescillenmesi ve restore edilmesi gerekiyor.

 

Konakönü'nde Zeytinciliği İhya Etmek 

Konakönü'ndeki tarihi yapılara yönelik incelemelerim sırasında, Konakönü'nün bazı yerlerinde varlığını sürdüren bir kaç zeytin ağacına rastladığımı belirtmeliyim. Aslında Konakönü'nün tarihi bir zeytin üretim merkezi olduğu bilinmekte hatta Zaten Osmanlı belgelerinde Konakönü'nde zeytin üretimin yapıldığı ifade edilmektedir. (Bu konuyla ilgili ve belgelerden oluşan farklı bir çalışmanın hazırlığını sürdürüyorum). Yöredeki bir hayli yaşı olan zeytin ağacı ise, Konakönü'nde zeytinciliğin en önemli işaretleri ve Konakönü'nde yetişen zeytin florasının son örnekleri olmaktadır. Türünün son örneği olan bu ağaçların dikkatle korunması ve ilgili belediye ile sorumlu kurumlar tarafından acilen tespit edilip, tescillenmeleri gerekmektedir. Böylesi bir çalışma, bu mevkideki kadim zeytinciliğin yine mevkideki zeytin florası örnekleri üzerinden yeniden ihya edilmesiyle ilgili "ciddi" ve "samimi" kalıcı projelere kapı açabilir. Hatta, ziraatçi uzmanların katkısı alınarak "samimice" gayrete geçilebilir ve başarılı olunabilirse, Konakönü'nün duyarlı insan yapısının da etkisiyle "Konakönü Zeytini" adı altında bir zeytin markası oluşturulabilir. Atılacak adımlarla, Konakönü'ndeki zeytinciliğin bir nostalji değil, ciddi bir ekonomik özellik taşıdığı projeci ufuk ve yaklaşımlarla ortaya konulabilir. Yine bu şekilde, Konakönü'ndeki SİT alanı dışında kalan arazilerin, zeytincilik alanlarına dönüşerek tarımsal vasfını kaybetmesi engellenebilir. Tarımsal üretiminin ve tarım toprağının altın olduğu bir dönemde, Araklı topraklarının "altın" değerinde olduğunun çok rahat şekilde anlaşılabileceği konulardan biri de budur. Aynı zamanda bir Konakönü sakini olan Araklı Kaymakamı Beyefendi'nin bu konulardaki öncülüğü ise, Konakönü özeli ve Araklı geneli için ciddi katmadeğere yol açabilecektir.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve araklimanset.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.