Hüseyin Örs abimiz nezdinde; İyiler Hareketi'nin yaptığı güzel işlerin hepsine bu köşeden yer verdik...      Merâl Akşener'in yaptığı olumlu davranışlara; hattâ İyiler Hareketi'ne bir de " METAFOR " kazandırarak, akabinde ve detayında Koray Aydın'dan ve danışmanından teşekkür alacak derecede de anlattık dilimiz döndüğünde...      Ama kusura bakmasınlar; bu sefer biraz eleştireceğiz...      İyiler Hareketi gergin. Hem de çok gergin. Ve bu yüzden kırıp dökmeye başladılar.       Üstüste ve düşünmeden yapılan bu 4. hata olunca; hatırlatmak da görev oldu.      Merâl Akşener'in Rize ziyaretini yapacak cesareti göstermesinden de dem vurmuştuk...      Gel gör ki Merâl Akşener gibi tecrübeli bir genel başkana; Tayyip Erdoğan'a yaptığı Netanyahu benzetmesi hiç yakışmadı.      Bu hata, gaf, gereksiz çıkış ne derseniz diyin; İyiler Hareketi'ne en az 2-3 puan kaybettirdi.      Sen bir genel başkansın ve sürekli toplum önünde bir figür olarak; ağzından çıkana ve nerelere gidebileceğine dikkat edeceksin.      Dumanı üstünde bu hatadan sonra; Lütfü Türkkan'ın ruhsatsız çiftliğinde görevini yapmaya çalışan ve ekmeğini kazanmaya çalışan basın mensuplarına yönelik, Türkkan'ın akrabaları ve korumalarının giriştiği darp olayı ise fecahat ötesi bir durum.      Bunlar haneye hep eksi olarak yazılıyor...      Bu olaydan sonra; muhabirlerin bu konuyu hatırlatmak ve sormak için uzattıkları mikrofona, Merâl Akşener'in verdiği cevap ise daha da komik...      " Ne yapalım şimdi, ne yapacağız şimdi " gibi; muhabirlere ve topluma yukarıdan bakan ve agresif bir tutumla verilen her demeç ters teper.      Malesef ki Merâl Akşener bunu çok yapıyor. Umarız ki bu alışkanlıkları bir davranışa dönüşmez.       Ve bunun üstüne bir de İyiler Hareketi GİK üyesi Şükrü Kuleyin'in; toplumun önünde ve herkesin içinde, başka haber kanalının mikrofonunu tutan basın mensubunu azarlar tarzda ki yaklaşımı ve üslubu ise tam bir hayâl kırıklığı...      Bir de kendisi sanki T.C Başsavcısı veya Emniyet Genel Müdürü imiş gibi bir de; " Alın bunu burdan " diyebilecek kadar agresif.      Karşında ki muhalif bir kanalın muhabiri olsa dahi; Senin bunu yapmaya hakkın yok. Kusura bakma...      O adamın görevi orda olmak ve yayın yapmak. Ne olmuş yani başka kanalın mikrofonunu tutmuşsa ! Sanki ilk defa oluyor böyle birşey.      Üzülerek söylemek gerekirse; bu tarz ve üslupla mümkünse siyaset yapmasın Şükrü Kuleyin. Zaten yapamaz da...T.C yurttaşı bu üslubu kabul etmez...      Nacizane tavsiyemizdir...!!!      Mütebessim bir yapısı olmayan, empati kurmaktan uzak, sempatik gelmeyen, halka yukarıdan bakan, gergin, agresif ve kendini beğenmiş insanlar; mümkünse siyaset yapmasınlar...      Çünkü bir muhabirle dahi iletişim kuramayan birisinin; bütün topluma karşı pozitif ve sabırlı bir davranış sergilemesini beklemek mümkün değildir...NET .      İyiler Hareketi'nin hedefinde iktidar partisi olmak, Merâl Akşener'i başkan yapmak, halka hizmet etmek ve gerçekten de siyaset yapmak varsa; bu tarz rijit, sevimsiz ve negatif üslup ve davranışlardan uzak kalmaları kendi hayırlarına olur...!!!      Evet Hüseyin Örs bu toprakların çocuğu. Sempatik, sevecen, pozitif ve iletişim meziyetleri çok yüksek olan bir abimiz...      Ama Hüseyin Örs sadece 1 milletvekili ve temsil görevi Trabzon'dan ibaret. İyiler Hareketi Trabzon'da Hüseyin Örs'e emanet olabilir. Amma ve lâkin bütün Türkiye'ye hitap etmeli tüm vatanı kucaklamalı...      Trabzon hariç İyiler Hareketi'nin Karadeniz'de hiçbir hükmü yok. NET .      Bir sorgulayın bakalım acaba neden ? Siyaset yapan sizsiniz. Siz çözüm bulacaksınız buna.      Halkı sadece dinleyip, bütün dünyayı ekonomik ve her anlamda sıkıntıya düşüren bir COVID hastalığını fırsat bilip hükümete yüklenmekle, bir çözüm ve proje üretemeden; ellerini avuşturarak sadece Ak Parti'nin başarısızlığını beklemekle iktidar olamazsınız.      Merâl Akşener halkı her yerde dinliyor. Doğru ! Peki bir çözüm sunabiliyor mu ! Hayır...      İzleyin esnaf ziyaretinde halkla olan diyaloğunu...      Geçinemiyosunuz di mi ! Vah vah ! Ay canım ! Ne kadar satış oluyor ! Olmuyor di mi ! Kaç kişi çalışıyor burda !      Konuşulanlar hep bu çerçevede. Peki sormazlar mı adama var mı bir ÇÖZÜMÜN?      Gölge kabinen nerde? Ekonomik yaptırımların ne olacak? Sen gelirsen neler pozitif yönde değişecek? Bir anlatıver hele de güvenelim ama di mi ???       Selâm ve muhabbetle sevgiler & saygılar