Değerli okurlarım,
Bugünkü yazım çocuk eğitimi üzerine olacaktır. Bugünün yetişkinleri; yarının yaşlıları, dünün ise çocuklarıdır. Sağlıklı mutlu yarınlar için geleceğimiz olan çocuklarımızı doğru eğitmeliyiz. Yaptığım araştırmalar, okuduğum kitaplar, öğretmenlik hayatımda elde ettiğim incelemeler araştırmalar ve bizzat yaptığım gözlemlerimi sizinle paylaşacağım. Öncelikle sağlıklı bir toplum için sağlıklı bir evlilik gerekli. Sağlıklı evlilik için evlenecek çiftlerin birbirini doğal ve samimi bir şekilde iyi tanımları ve evlilikle ilgili doğru danışmanlık almaları gerekir. Evli çiftler, çocuk yapmalarına karar verdiklerinde sağlıklı çocuklar yetiştirmek için doğru eğitimler alıp çocuk eğitiminde uygulamalıdırlar. Çocuklarımız kulaklarıyla değil, gözleriyle öğrenirler. Aileler, eğitecekleri ve büyütecekleri çocuklarına öncelikle kendileri rol model olmalıdır. Temel psikolojik ihtiyaçları (sevgi, saygı, paylaşım, dokunma) karşılanmayan çocuklar yarının duyarsız, duygusuz fizik olarak büyümüş ancak duygusal olarak eksik kalmış toplumunu oluşturur.
İğneleyerek, aşağılanarak, tehdit edilerek, dövülerek, büyüyen çocukların yarının pasif, saldırgan, aşağılayan, değersiz, toplumu oluşturur.
Temel değerler ve görgü kuralları rol model olarak verilmeyen çocuklar; yarının değersiz, kuralsız, görgüsüz toplumuna dönüşür.
Dinlenilmeyen, anlaşılmayan, küçümsenen çocuklar; yarının hoşgörüsüz, ön yargılı bencil geveze toplumunu oluşturur.
İnsanlara ve tüm canlılara vefa duygusu kazandırılmayan çocuklar; yarının vefasız, sadakatsiz, mutsuz toplumuna zemin hazırlar.
Sağlıklı beslenme, doğru uyku düzeni, doğru spor, doğru cinsel eğitimin verilmediği çocuklar; yarının sağlıksız, obez, hantal, sapık toplumunu oluşturur.
Alkol, sigara, uyuşturucu, dijital eşya kullanımı ile ilgili doğru eğitim almayan çocuklar; yarının alkolik, uyuşturucu ve dijital bağımlısı toplum haline dönüşür.
Adalet duygusundan yoksun merhametsiz, sevgisiz, vicdan duygusu verilmeyen çocuklar; yarının cani, bencil, hukuksuz, bencil toplumunu oluşturur.
Hakaret gören, sürekli cezalandırılan, dövülen, konuşturulmayan çocuklar; yarının ezik, saldırgan, geveze, asosyal toplumunu oluşturur.
Alınteri, emek, hak, hukuk, zorluklarla mücadele ve yokluk hissi verilmeyen çocuklar; rüşvetçi, kolaycı, bahisçi, dalkavuk topluma dönüşür.
Aşırı özgürlükçü, sınırsız, her istediği karşılanan çocuklar; yarının bencil, mutsuz, huzursuz toplumunu oluşturur.
Seçme ve kendini ifade etme hakkı tanınmayan çocuklar; yarın sorumsuz, kuralsız, pasif, edilgen toplum yapısına dönüşür.
Mükemmel, kusursuz yetiştirilen çocuklar; her yerde eksik, noksan, yetersiz, aşağılık duygusu olan, hiçbir şeyden tatmin olmayan topluma dönüşür.
Sürekli ödül ve ceza ile iş yaptırılan çocuklar; rüşvetçi, şantajcı, yalancı toplum yapısına dönüşür.
Birlikte yemek yenilmeyen, akraba ziyareti yapılmayan, hasta ve yaşlı ziyaretine gidilmeyen, komşulara selam vermeyen, aile içi sohbetleri yapılmayan çocuklar; yarının bencil, asosyal, duyarsız toplumunu oluşturur.
Sürekli geçmiş başarılar, çalışkanlıklar ve zenginliklerinden bahsedilen ailelerde yetişen çocuklar; değersiz, özgüvensiz topluma dönüşür.
Yazımı, çocuk eğitiminin ne kadar önemli olduğunu belirtmek için sadece birkaç örnekle özetlemeye çalıştım. Sizlerden ricam; hem kendi çocukluk döneminizi, hem yetiştirdiğiniz çocuklara nasıl bir eğitim verdiğinizi ve şuan yaşadığımız toplumumuzu bir analiz edelim. Düşünelim, gözlemleyelim. Ağlama, gülme, sevgi, saygı, dokunma gibi duygusal ihtiyaçları karşılanmayan çocuklar, fiziksel olarak büyümüş duygusal olarak çocuk kalmış topluma dönüşür. Ev, araba, eşya, para ile kutsanan çocuk; sürekli bunları elde etmek için çaba sarf edecek fakat elde edince yine mutsuz olan toplum yapısına dönüşecektir.
Yarının sağlıklı, huzurlu, mutlu, ahlaki değerleri yüksek toplum yapısı için bugün çocuklarımıza doğru, ilkeli eğitim vermeliyiz.