Gazi Mustafa Kemâl Atatürk'ün işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmak...
Kolay mı ??? Elbette ki değil...
Lâkin 600 sene boyunca; 4 kıta ve 7 iklime ev sahipliği yapanlar, ecdadımızın ta kendisi idi.
Bizlerse; bir kısım güruhumuz, ecdadımızın Osmanlı olduğunu kabul etmemek için her türlü arayışlar içine giren; bir kısım cenahın ise, ısrarla Gazi Mustafa Kemâl Atatürk'ün yaptıklarını, hangi şartlarda ve ortamda verdiği bağımsızlık mücadelesini inkâr edecek ve Gazi'ye dil uzatacak kadar nankör bir nesiliz...NET...
Ceddinden ve Ata'sından utanmak ne demekmiş ?? Biri bunu izah etsin lütfen...!!!
Yeri gelir Çin Sarayı'nı 40 kişi ile basar, yeri gelir Çinlilerin kâbusu olur ve Dünya'nın 7 harikasından olan en uzun seddini Onlara yaptırırız...
Yeri gelir âlemlere rahmet Resulü Zişan Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa'nın övgüsüne mazhar olacak kadar dualı bir ırk olarak, İslâm ile müşerref olur; 1040 Dandanakan ve 1071 Malazgirt ile Anadolu'yu yurt tutar; yeri gelir hiçbir ordunun alabilecek gücü yok denilen o, demir halatlarla çevrili Konstantinepolis'i; Peygamber Efendimizin maneviyatıyla İstanbul yaparız...
600 sene boyunca bütün Dünya'ya hükmeder ve yeri gelir; Allah'ın bu sefer seçim hakkını O'ndan yana kullandığı, Hacı Bektaş Ocağından dualı, Hüsamettin Efendi Hazretleri'nden himmetli olan, her konuda da; " Söyleyene değil, Söyletene bakacaksın " kıvamında (örneğin " Ben Size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum "; " Ordular! İlk Hedefiniz Akdeniz'dir...İleri !!! " veya " Hattı müdafaa yoktur, Sattı müdafaa vardır " ve " Aleykümselam " cevabını vermeye mazhar olmuş koca 1 Bozkurt) birçok manidar sözü bulunan Gazi Mustafa Kemâl Atatürk'ün, yine 10 yılda 15 milyon genç ve demir ağlarla ördüğü, küllerinden doğan " Türkiye Cumhuriyeti " oluruz...
Özünden, Ceddinden, Geçmişinden ve Ata'sından rahatsız olanlar; ancak ve ancak ezik, silik, onursuz, şahsiyetsiz, omurgasız, basiretsiz, dirayetsiz, emperyalist güçlerin kuklaları olan vatan hainlerinden başkaları olamaz. NET...
Bu sebeple; Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne başkan olan, başkanlık yapan; vatanına, milletine, bayrağına ve de devletine zerre-i miskâl kimin faydası, katkısı, emeği ve mesaisi geçmişse; başımızın üstünde taşımak, boynumuzun borcudur. NOKTA .
Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulurken Gazi Mustafa Kemâl Atatürk ve silâh arkadaşları ne ise; O ve O'ndan sonra gelenler de aynıdır.
Yeri gelir bu Adnan Menderes olur. Yeri gelir Bülent Ecevitler, Süleyman Demireller Turgut Özallar, Alparslan Türkeşler sahne alır...
Onlar da geçer...!!!
Bu sefer Necmettin Erbakanlar, Mesut Yılmazlar, Tansu Çillerler, Muhsin Yazıcıoğlular ve Devlet Bahçeliler gelir peşi sıra...
Ve şimdi de Tayyip Erdoğan seçilmişse; neden şaşırmalı ki buna...???
Sevgili validemin dediği gibi...!!!
" Herkesin 1 devri vardır. Ve gün gelir; ayaklar baş, başlar ayak olur..."
Bakın daha geçen hafta; " Bizim Uşaklar " dalgalandırdı taaa elin Fransa'larında ay yıldızlı Türk Bayrağını...
Ve bu topraklar birçok başarılı vatanperver evlât yetiştirdi, yetiştiriyor ve de yetiştirmeye devam edecek...
Taa ki son nefesimize değin !!!
Nobel ödüllü Aziz Sancarlar, 7 dil bilen Oktay Sinanoğulları, İHA ve SİHA'ların mucitleri, TOGG üreticileri; kısacası vatansever ve vatanperver yiğitler bitmez bu ülkede...
Duamızdır Yarabbel Âlemin...
Bitmesin de...!!!
Bir devlet; ancak ve ancak, topyekün kalkınma ile çıkabilir muasır medeniyetler seviyesinin de üzerine.
Bilimiyle, ilimiyle, siyasetiyle, ekonomisiyle, dini ve dili ile, dış politikası ve enerji hamleleri ile...
Yeter mi ??? Elbette ki hayır !
Endüstrisiyle, teknolojisiyle, atılım politikaları ve savunma sanayisi ile kalkınma hamleleri, iç güvenliği ve istikrarı sağlaması ile yükselir...
Spor yok mu ??? Olmaz mı !!!
Bakın 2016 senesinden beri her yıl; Avrupa Basketbol Ligi 4'lü finallerinde muhakkak ki 1 Türk takımı oluyor.
2016'da Fenerbahçe Ülker finalde kaybetti amma ve lâkin 2017'de basketbolda Avrupa'nın zirvesine çıkarak 1. oldu. 2018'de gene finalde kaybettik...
2019'da bu sefer; Anadolu Efes devraldı bayrağı ve yine finalde kaybetti. 2020'yi pas geçsekte; 30 Mayıs Pazar akşamı Avrupa Basketbol Ligi finalinde Anadolu Efes; İspanyol ve Dünya devi Barselona'yı ezdi geçti.
Kutlu olsun. Darısı nice zaferlere...
İşte bahsettiğimiz o meşhur topyekün seviye atlamak böyle olur. Emeği geçen bütün herkeslerden ve de Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden Allah razı olsun...
Tam da ünlü, entellektüel ve milliyetçi yazar Alev Alatlı'nın dediği yerdeyiz...
" Liyakat ve Adalet gelirse şayet; 21. Yüzyıl Türklerin yüzyılı olur..." NET...NOKTA .
Devlet ebed müddet...
Allah; Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne zevâl vermesin inşallah. Amin...
Selâm ve muhabbetle sevgiler & saygılar