Bu güne kadar seyrekte olsa bazı hatıralarımı sosyal medyada sayfamızda paylaşıyordum. Şimdi ise Araklı Manşet www.araklimanset.com haber sitemiz yönetilerince köşe yazarı olarak yazılarımı yazmam istendi..Kendilerine gösterdikleri teveccüh ve duydukları güven için teşekkür ediyorum...
Ben Kalecikliyim.1946 doğumlu olmama rağmen 1954 yılından 1966 yılına kadar devamlı,1967 yılından sonra seyrek de olsa Araklımızın tatlı ve acı hatıraları ile büyüdüm yaşıyorum..Bu hatıraları zaman zaman sayfamızda paylaşacağım.Umarım sizleri sıkmam ve bir kısmınızın yaşadığı hatıraları hatırlatarak sizleri birazcık olsa mutlu edebilirsem ne mutlu bana...
Kasabamız 1953 yılında Kaza oldu.O zamana kadar Sürmene’inin nahiyesi idi.
İlk yıllarında (+) şeklinde bir yerleşim şeklinde planlanmıştı.
Yıl 1959 baharı İlkokul son sınıftayım.Günlerce devam eden müthiş yağmurlar sonucu Oluşan taşkın sular Karaderenin taşıyamadığı vede dereden taşıp kasabamızı sular altında bıraktı..
O zamanlar Ortaokul yeni kurulmuş ve eğitime başlamıştı.Müdür-Öğretmen tek ve aynı kişi (Ali Erköy) dü.Lojman olmadığından Müdür ve Eşi Ortaokulun bir odasınında ikamet ediyorlardı.Sel Suları o kadar taşmıştıki Müdür ve Eşini ancak At ile okuldan tahliye edebildiler..
Yukarı köylere ulaşım imkansızlaşmıştı.Köylere yardım ulaştırmak ancak helikopter ile mümkün oluyordu.Helikopter bizim İlkokulumuzun bahçesine inip kalkabiliyordu..
Hatırladığım kadarıyla o müthiş sel baskınında kasabamızda can kaybı olmamıştı....
Bazen çok sert esen Karayelin oluşturduğu dalgalar,doğal limanda olsa Araklımızın Büyük Camisinin merdivenlerine kadar geldiğini duyardık.Benim gördüğüm ise Şükür Rizeli’nin (Çarıkçı Şükür) binasının merdivenlerine kadar olan dalgalardır.Yine böyle çok sert esen bir rüzgarın limanımızın açıklarında batırdığı portakal yüklü bir tekneden (Taka) denize dökülen portakalların Şükür Rizelinin evinin merdivenlerine kadar geldiklerini ve o portakallardan topladığımı dün gibi hatırlıyorum..
Doğu Karadeniz’in en uzun deniz sahili ve kumsalının yerinde yeller esiyor ve trafik akıyor..
Kaybettiğimiz bu güzelliklerin geri gelmesi mümkün değil.
Ancak bundan sonra kasabamızı güzelleştirerek koruyalım ve gelecek nesillere güzellikler aktaralım..
Şimdilik bu kadar..
Ama yazmaya devam edeceğim.
Hepinize sevgiler sunuyorum..
Seyfettin ALİOĞLU.